Çalışmak, insanoğlunun hayatta kalmak için kullandığı en önemli araçlardan biridir. Hayatın kendisi gibi çalışmak, çalışma şekilleri ve meslekler sürekli bir değişim içerisinde olmuştur ve olacaktır. Miadı dolan çalışma şekilleri, meslekler ortadan kalkar, kalkanların yerini açığı kapatacak yeni meslek grupları hayatımızda yer almaya başlar. Örneklerle zenginleştirilebilecek bu gerçeğe uyum sağlamak insanoğlunun hayatta kalma savaşında karşılaştığı zorlu sınavlardan biridir. Artan bir ivmeyle değişen günümüz dünyasında geleceğin çalışma şekillerine ve mesleklerine dair öngörü sahibi olmak, hayatta kalma ve insan gibi yaşama yarışında kariyer planlaması yapan kişileri birkaç adım öne çıkaracaktır.
Şu açık bir gerçektir ki kabiliyetinizin yüksek olduğu alanlarda çalışmak hem zevkli hem de kolaydır. Spor yapma kabiliyeti olan birinin sporu meslek edinmesi, resim yapma kabiliyeti olan birinin ressam olması veya tahtalara kolaylıkla şekil verebilen birinin marangoz olması tüm meslek hayatını ve dolayısıyla yaşamının tamamını kolaylaştıracaktır. Fakat meslekler insan ihtiyaçlarıyla var olurlar. Mors alfabesiyle hızlı ve doğru bir şekilde telgraf çekme kabiliyetine sahip olan birinin günümüz dünyasında mesleki açıdan tutunmasına tabi ki imkân yoktur. Dolayısıyla insanoğlunun ihtiyacının kalmadığı alanlarda ne kabiliyetinizin ne de mesleğinize duyduğunuz inancın bir önemi yoktur. Bu yüzden günümüz dünyasını, toplumsal yapıları ve toplum ihtiyaçlarını incelemek ve irdelemek geleceğin mesleklerini belirleyip seçmek için şarttır.
Yazı içerisinde size geleceğin mesleklerinden bahsetmek isterim. İnsanoğlu uzaya gitmek istiyorsa uzay üstüne çalışın. Genetikle ilgili ihtiyaçlar mevzu bahis ise genetik bilimiyle ilgilenin. Genetik çalışmalarda gen kodlama, klonlama ve yapay zekâ çalışmaları yanında ‘gerontoloji bilimi’ teorik çalışmalarıyla hızla yükseliş gösteren bilim dalları arasındadır. Ülkemizde de 2009 yılında ilk kez lisans programına alınarak yeni nesil meslek gruplarına dâhil olmuştur. Sizce pandemi bundan sonra dünya gerçeği olacaksa ilaç ve ilaç üretimine odaklanın. Son süreçte yaşadığımız dünyayı etkisi altına alan pandemi, belli ki ilaç ve sağlık alanlardaki çalışmaların seyrini değiştirecek. Üç boyutlu yazıcılar bir süre sonra tüm evlerde olacaksa üç boyutlu yazıcılar üstüne uzmanlaşın. Örneğin cerrah olmayın çünkü yakın gelecekte mesleklerini muhtemelen robotlara kaptıracaklar. Robotu kullananlar ise cerrahlık kabiliyetinden çok robot kullanma kabiliyeti olan sağlıkçılar olacak. Şu bir gerçektir ki tıp alanındaki uzmanlık ve bilgi birikimi yanı sıra robotik sistemleri kullanma becerisi mesleki başarının belirleyici unsurlarından olacaktır. Yapay zekâ uygulamaları sadece mühendislik veya teknik alanlarda değil hayatımızın tüm alanlarına yayılacak. Mesela yapay zekâ uygulamaları avukatlık mesleğinin içine adapte edilecek ve emsal davalar yapay zekâ yardımıyla değerlendirilecek. Tüm bunlara ek olarak IoT cihazların sensörleri sayesinde insanlar tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve çevresindeki tüm nesneleri uzaktan internet erişimi ile kontrol edebilecektir. Teknolojinin gelişmesi ile mekanik aletler yerini elektronik cihazlara ve otomasyon sistemlerine bırakacaktır. Yakın gelecekte yollar, araçlar akıllı sistemlerle donatılacak ve araç kullanma, bir yerden bir yere gitme otonom sistemlerle gerçekleştirilecek. Bir başka meslek grubu olan eğitimciler geleneksel eğitim – öğretim yöntemleri yerine, modern çevrimiçi yöntemler kullanmanız gerekecek. Kısacası tüm sistemler, metotlar geçmişte olduğu gibi yeni düzene göre şekil alacak. Bu seçenekleri kolaylıkla arttırabilirim. Küçük bir internet aramasıyla bunu sizler de rahatlıkla yapabilirsiniz. Fakat bu mesleklerin içeriklerinden detaylı bir şekilde bahsetmeye ne benim bilgi birikimim ne de bunları okumaya sizin sabrınız yeter diye düşünüyorum. Ayrıca siz bu yazıyı okurken bu mesleklerin artık gözde veya gelecek vadeden meslekler olmaması da ihtimal dâhilindedir. Çünkü dünya, yaşam çok hızlı bir devinim içerisinde ve o meşhur sözdeki gibi “Değişmeyen tek şey değişimin kendisi”.
Meslek edinmeyle ilgili unutulmaması gereken şeylerden birinin de usta – çırak ilişkisi olduğu kanaatindeyim. Meslek eğitmenleri ki bunlar üniversite hocası, zanaat ustası, antrenör, olarak adlandırılabilir, bilgi birikimleri ve tecrübelerini gelecekteki meslektaşlarına aktarmakla sorumlu kişilerdir. Anlattıkları, öğrettikleri mutlaka kayda değer ve değerlidir. Mesleklerin gelişimi ve dolayısıyla değişimi de birikimle gerçekleştiği için gelecekte yeni şekil almış mesleklerin geçmiş bağlantıları meslek eğitmenleriyle sağlanır. Bu yüzden tecrübeli meslek erbaplarından azami fayda sağlanmalıdır. Fakat unutulmamalıdır ki mesleği bir adım öteye götürecek ve mesleği gelecekte yeni şekliyle yapacak kişiler kariyer planlarını belirli meslekten yola çıkarak planlayacak kişilerdir. Bu kişilerin mevcut değişen düzene uyum sağlamaları değişimden, sorgulamaktan, modern yöntemler denemekten korkmamalarına bağlıdır.
Gelecekte hangi çalışma şekli ve mesleğin gözde olacağını toplum ve toplumun ihtiyaçları belirleyecek. İhtiyaçları iyi gözetmek, bunu yapmak için okumak, dünyayı tanımak, dil öğrenmek, dünyayla iletişim halinde olmak ve bir amaç sahibi olmak yapılması gereken en öncelikli işler. Dünyayı tanıyorsanız toplumdan kendinizi soyutlamadıysanız okuyorsanız yeniliklere açıksanız ve bunların sonucu olarak bir kariyeri amaç ediniyorsanız siz geleceğin mesleğine sahipsiniz demektir.